Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Yayımlandı.
- Nuri Melih İnce
- 4 gün önce
- 4 dakikada okunur

Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (“Değişiklik Yönetmeliği”) 3 Aralık 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Değişiklik Yönetmeliği ile kişisel sağlık verisi işleyen özel hukuk gerçek ve tüzel kişileri ile kamu hukuku tüzel kişilerinin, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan süreç ve uygulamalara ilişkin faaliyetlerini düzenleyen Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelikte (“Yönetmelik”) önemli değişikliklere gidilmiştir.
Değişiklik Yönetmeliği ile getirilen başlıca düzenlemelere aşağıda yer verilmiştir.
Kapsam, Tanımlar ve Kanuni Dayanaklar
Yönetmeliğin birinci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bağlı ve ilgili kuruluşları” ibaresi “Sağlık Bakanlığına bağlı ve ilgili kuruluşlar” şeklinde değiştirilerek yönetmeliğin kapsamı netleştirilmiştir.
Yönetmeliğin dayandığı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ile ilgili olarak dayanak maddeler kesinleştirilerek, ilgili Cumhurbaşkanı Kararnamesi değiştirilerek 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 352 nci, 358 inci ve 508 inci maddelerine dayanılıp, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) Yönetmeliğin dayanakları arasına eklenmiştir.
Yönetmeliğe ‘Bakım Veren Kişi’ tanımı eklenerek çocuğun velisi veya vasisi ya da bakım ve gözetiminden sorumlu olarak yetkilendirilmiş gerçek ya da tüzel kişilerin hukuki kişilikleri düzenlenmiştir.
Yönetmeliğin beşinci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “sağlık hizmeti sunumu için gerekli olan” ibaresi “Kanunun altıncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan işleme şartları ile öngörülen” şeklinde değiştirilerek kişisel sağlık verilerinin işlenme şartları bakımından KVKK’da özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartlarına ilişkin öngörülen rejim ile uyum sağlanmıştır.
Sağlık Verilerine Erişim Yetkisi, Gizlilik Koşulları ve E-Nabız Güvenlik Ayarları
Değişiklik Yönetmeliği ile sağlık personelinin hasta verilerine erişim yetkisi ve süreleri, sağlık hizmetinin sürekliliği ve tedavi bütünlüğünü sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmiştir. Önceki düzenlemede yer alan ‘randevu günü’ veya ‘yirmi dört saat’ gibi katı zaman kısıtlamaları kaldırılarak, yerine tedavi sürecini esas alan daha kapsamlı bir yaklaşım benimsenmiştir. Yeni düzenlemeye göre, kişinin sağlık hizmeti almak amacıyla başvurduğu sağlık kuruluşundaki hekimler; konsültasyon, kontrol muayenesi ve tedaviyle bağlantılı tüm işlemler tamamlanana kadar hastanın verilerine erişebileceklerdir. Ayrıca acil servis hizmetleri için özel bir hüküm getirilmiş olup, acil servisten giriş yapan hastaların verilerine, hasta taburcu olana kadar o sağlık tesisinde görevli olan tüm hekimler tarafından erişim sağlanması mümkün hale getirilmiştir.
Kişilerin e-Nabız sistemi üzerinden belirledikleri gizlilik tercihlerini ve güvenlik ayarlarını esas almaya devam etmekle birlikte, tıbbi zorunluluk hallerinde bu tercihlerin uygulanmasında önemli istisnalar getirilmiştir. Normal şartlar altında geçmiş verilerini gizleyen bir hastanın bilgilerine erişim ancak hastanın telefonuna gelen doğrulama kodunun hekimle paylaşılması suretiyle mümkünken, değişiklikle birlikte hastanın yatarak tedavi gördüğü veya acil servisten giriş yaptığı hallerde e-Nabız gizlilik ayarları devre dışı bırakılacaktır. Bu gibi hayati önem taşıyan acil durumlarda herhangi bir kod onayına gerek kalmadan hekimlerin verilere erişebilmesi mümkün kılınmıştır.
Tutukluluk ve hükümlülük gibi durumlarda telefonuna dolayısıyla koda ulaşılamayacağı için bu kişilerin sağlık hakkının korunması amacıyla hekimler, tedavi süreciyle sınırlı kalmak kaydıyla kod onayı aranmaksızın sağlık verilerine erişim mümkün kılınmıştır.
Sağlık Bakanlığı birimlerinin kişisel sağlık verilerine erişim yetkilerini KVKK’da sınırlı olarak sayılan özel nitelikli kişisel verilen işlenmesi hallerine uygun olarak kullanabileceği düzenlenmiştir.
Çocukların Sağlık Verilerine Erişim
Değişiklik Yönetmeliği ile birlikte boşanma sürecinde velayet hakkı tedbiren üzerine bırakılan tarafın çocuğun sağlık verilerine erişebileceği düzenlenmiştir. Boşanma sonrasında ancak velayet hakkı üzerine bırakılan tarafın çocuğun sağlık verilerine erişebileceği düzenlenerek, velayet hakkı üzerine bırakılmayan tarafın ancak Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü’ne başvurup başvurunun olumlu sonuçlanması halinde, velayet hakkı üzerinde bırakılan tarafa ve çocuğa ilişkin lokasyon, adres veya iletişim bilgileri gibi verilerden arındırılarak ve yalnızca çocuğun sağlığına ilişkin çıkarımlar yapılabilecek verilerin paylaşılması mümkün kılınmıştır.
Engelli Kişilerin Sağlık Verilerine Erişim
Yönetmeliğe eklenen ve yukarıda değinilen ‘Bakım Veren Kişi’ tanımı doğrultusunda, engelli raporu bulunan kişilerin sağlık verilerine, bakım veren kişiler tarafından da erişim sağlanabileceğine ilişkin bir düzenleme de getirilmiştir.
Vekaletnamelerde Sağlık Verilerine Erişim İçin Özel Yetki Bulundurma Şartı
Değişiklik Yönetmeliği avukatlar bakımından da önemli bir değişiklik getirmektedir. Buna göre, Yönetmeliğin ‘Sağlık verilerine avukatların erişimi’ başlıklı 10. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Önceki düzenlemede avukatlar, müvekkillerinin sağlık verilerini genel vekaletname ile talep edemezken, müvekkillere ait sağlık verilerinin avukata aktarılması için düzenlenen vekaletnamelerde de özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesi ve aktarılmasına ilişkin açık rıza gösteren özel bir hüküm aranmaktaydı. Maddenin yürürlükten kaldırılmasıyla birlikte kişisel sağlık verilerinin avukatlar tarafından işlenmesi genel hükümlere tabi kılınmış ve KVKK’da yapılan değişikliklerle uyum sağlanmaya çalışılmıştır.
Nitekim, geçtiğimiz dönemde avukatların sağlık verilerine erişebilmesi için vekaletnamede özel yetki bulundurulmasına yönelik düzenlemeye karşı İstanbul Barosu tarafından Danıştay nezdinde iptal davası açılmış ancak bu dava Danıştay 10. Dairesinin 07.11.2023 tarihli ve E. 2019/9732 K. 2023/6565 sayılı reddedilmişti. Danıştay Davada, İstanbul Barosuaro tarafından, avukatların müvekkillerine ait sağlık verilerine genel vekaletname ile erişebilmesi gerektiği, Yönetmelikte aranan ‘vekaletnamede özel hüküm’ bulunması şartının Avukatlık aykırı olduğu, kamu kurum ve kuruluşlarının Avukatlık Kanunu’na göre avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorunda oldukları, ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda özel yetkili vekaletnameyi hallerin sayıldığı ve sayılanlar arasında hasta kayıtlarını alabilmenin yer almadığı iddiasıyla düzenlemenin iptali talep edilmiştir. Sağlık Bakanlığı ise, KVKK uyarınca sağlık verilerinin "özel nitelikli kişisel veri" statüsünde olduğunu ve ancak açık rıza ile işlenebileceğini savunmuştur. Danıştay 10. Dairesi, kişisel sağlık verilerinin korunması konusunda KVKK’nın özel ve öncelikli yasa niteliği taşıdığını, bu verilerin hassasiyeti nedeniyle genel vekaletnamenin yeterli görülemeyeceğini ve vekaletnamede müvekkilin açık rızasını gösteren özel bir hükmün aranmasının üst hukuk normlarına uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar vermiştir.
Sonuç
Sonuç olarak, Değişiklik Yönetmeliği ile birlikte farklı konuları düzenleyen önemli değişikliklere gidilmiş ve Yönetmelik ile KVKK arasındaki uyum sağlanması hedeflenmiştir. ile Kişisel sağlık verisi işleyen özel hukuk gerçek ve tüzel kişileri ile kamu hukuku tüzel kişileri başta olmak üzere, farklı paydaşların Değişiklik Yönetmeliği ile yürürlüğe giren düzenlemelere uyum sağlaması gerekmektedir.



