Rekabet Kurulunun Samsung Kararı: Yerinde İncelemeler Sırasında Dijital Veri Silinmesine Dair Yaklaşım mı Değişiyor?

Rekabet Kurumu tarafından gerçekleştirilen yerinde incelemelerde dijital verilerin karartılması suretiyle yerinde incelemenin engellenmesi son yılların en önemli rekabet hukuku konularının başında gelmektedir. Nitekim, Rekabet Kurulu (“Kurul”) geçmişteki birçok kararında, yerinde inceleme başladıktan sonra e-posta ve mesajlaşma uygulamalarındaki verilerin silinmesini katı bir yorumla yerinde incelemenin engellenmesi davranışı olarak değerlendirmekte idi.

Kurulun yakın zamanda gerekçesi yayımlanan 10.04.2025 tarihli 25-14/330-157 sayılı kararında (“Samsung kararı”) ise, geçmişteki birçok Kurul kararında ortaya konan yaklaşımın aksi yönünde bir yaklaşıma başvurulduğu görülmektedir.

Bu çerçevede, Samsung kararında, 04.03.2025 tarihinde Samsung Electronics İstanbul Pazarlama ve Tic. Ltd. Şti.’de gerçekleştirilen yerinde inceleme başladıktan sonra bazı çalışanların “Knox Teams” gruplarından ayrıldığı ve çalışanlar ayrıldıktan sonra bu grupların da otomatik olarak cihazlardan silindiği tespit edilmiştir.

Bununla birlikte, kararda, gruplarda yer alan diğer çalışanların mobil cihazında gerçekleştirilen inceleme neticesinde ilgili gruplardaki yazışmalara erişildiği ve söz konusu yazışmalarda inceleme konusuyla ilgili herhangi bir bulgu ve/veya belgeye rastlanmadığı belirtilerek yerinde incelemenin engellenmediğine karar verilmiştir. Önemle belirtilmelidir ki, karar üçe karşı dört oy ile ve oy çokluğu ile alınmış olup karşı oy veren Kurul üyelerinin karşı oy gerekçelerinde geçmişte incelenen benzer nitelikli dosyalarda farklı yönde karar tesis edildiğine dikkat çekilmiştir.

Yerinde inceleme başladıktan sonra dijital verilerin silinmesi eyleminin delil karartma davranışı olarak yerinde incelemenin engellenmesine yol açtığı hem Kurul hem de idare yargı içtihatlarında kabul edilmekte idi. Kurulun Samsung kararında ortaya koyduğu yaklaşımın bir paradigma değişimini işaret ettiğini söylemek için erken olduğunu düşünsek de anılan kararın önemli Kurul kararları arasındaki yerini aldığı belirtilmelidir.