top of page

REKABET KURULU, DOĞUŞ DOSYASINDA BAYİ ÇALIŞANLARINA YÖNELİK BAZ ÜCRET TAVSİYESİ UYGULAMASINA MUAFİYET TANIDI.



İş gücü piyasaları son yıllarda hem Rekabet Kurumunun (“Kurum”) hem de dünyadaki diğer rekabet otoritelerinin en çok odaklandığı alanların başında geliyor. Rekabet otoriteleri, iş gücü pazarında rakip konumunda bulunan teşebbüsler arasındaki uygulama ve anlaşmaları yoğun bir biçimde inceliyor. Rekabet Kurulunun (“Kurul”) geçtiğimiz haftalarda yayımlanan 07.09.2023 tarihli ve 23-41/796-280 sayılı kararı (“Doğuş kararı”) ise dikey bir ilişki kapsamında sağlayıcı tarafından bayi ve yetkili satıcılara çalışan ücretlerine yönelik baz ücret tavsiyesi verilmesine yönelik uygulamayı incelemesi bakımından önem arz ediyor.


İlgili dosya, Doğuş Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş. (“Doğuş”) tarafından illere ve bölgelere farklılık gösterecek şekilde bayi ve yetkili satıcılara sektör ortalamasının üzerinde baz ücretlerin tavsiye edilmesine yönelik uygulamaya menfi tespit/muafiyet tanınması talebiyle Kurul önüne gelmiştir.  


Aynı zamanda detaylı bir sektör analizi sunan Doğuş kararında, başvurunun farklı konular bakımından ele alındığı ve önemli tespitlere yer verildiği görülüyor.


Kararda ilgili ürün pazarı bakımından yapılan incelemede, başvuru konusunun farklı unvanlar taşıyan çok sayıdaki personele yönelik olduğu değerlendirilerek ilgili ürün pazarı “otomotiv satış ve satış sonrası hizmetlerinde iş gücü pazarı” olarak tanımlanmıştır. Bu bağlamda, daha önceki Kurul kararlarında ortaya konan birbirinden farklı sektörlerde faaliyet gösteren teşebbüslerin iş gücü pazarında birbirinin rakibi olduğuna yönelik yaklaşımın aksine, Doğuş kararında daha dar bir iş gücü pazarının tanımlandığı dikkat çekiyor. İlgili coğrafi pazar ise, başvurunun Doğuş’un ülke genelindeki bayi ve yetkili satıcılarında istihdam edilen çalışanları etkileyebilecek olması nedeniyle “Türkiye” olarak belirlenmiştir.


Kararda yapılan değerlendirmede, başvuruya konu uygulamanın Doğuş’un bayi ve yetkili satıcıları arasındaki satış ve satış sonrası hizmetler üzerinden kurulan dikey ilişkiye özgülenebilir nitelikte olduğu değerlendirilerek bu uygulamanın 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği (“2002/2 sayılı Tebliğ”) kapsamında incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu çerçevede, dikey ilişkiler bakımından en çok gündeme gelen rekabet hukuku konularından biri olan yeniden satış fiyatının belirlenmesine ilişkin teorik çerçevenin Kurul somut olaya uygulandığı ve 2002/2 sayılı Tebliğ ile satıcılara tanınan alıcılara “azami fiyat” veya “tavsiye fiyat” getirilmesine yönelik serbesti göz önüne alınarak ücret tespit anlaşmaları bağlamında değerlendirilmeler yapılmıştır.

               

Yukarıdaki hukuki çerçeve ve inceleme kapsamında toplanan veriler ışığında gerçekleştirilen;


  • Doğuş’un otomotiv satış ve satış sonrası hizmetlerinde iş gücü pazarındaki dört iş ailesi olan satış yönetimi, servis hizmetleri, yedek parça, yönetim ve operasyonel destek bakımından pazar payının %20’nin altında olduğu ve 2002/2 sayılı Tebliğin öngördüğü %30 sınırının altında olduğu,


  • Doğuş’un bayileri ile arasında ve bayilerin kendi aralarında ücret farklılıklarının bulunması dolayısıyla, Doğuş tarafından tavsiye edilecek baz ücretlerin referans olarak dikkate alınması riskinin az olduğu,


  • Bayiler tarafından menfi tespit/muafiyet konusu işlemin nitelikli personele ve bağımsız ücret raporlarına ulaşmayı kolaylaştırdığı, yol gösterici nitelikte olduğu ve bayilerin çalışanlarına yönelik ücret politikalarını bağımsız olarak belirledikleri,


yönündeki değerlendirmeler  ile başvuruya konu uygulamaya menfi tespit belgesi verilemeyeceğine, ancak, başvurunun 2002/2 sayılı Tebliğ kapsamında grup muafiyetinden faydalanabileceğine karar verilmiştir.


Sonuç olarak, Doğuş kararı Kurul tarihinin önemli içtihatları arasındaki yerini aldı. Bu karar ile iş gücü pazarlarına yönelik uygulamalar dikey ilişkiler çerçevesinden de ele alınmış ve çalışanlara ödenen ücretlerin sağlayıcı tarafından tavsiye edilmesinin grup muafiyetinden yararlanabileceğine yönelik belirlilik sağlanmış oldu. Konunun ve uygulama esaslarının Kurum tarafından iş gücü pazarlarına yönelik olarak yürütülen ikincil mevzuat çalışmaları ile daha da netlik kazanacağı düşünülmektedir.

Comentários


bottom of page