top of page

ANAYASA MAHKEMESİ: “HUKUKA AYKIRI ŞEKİLDE ELDE EDİLEN DELİLLER HÜKME ESAS ALINAMAZ”




Anayasa Mahkemesinin (“AYM”) 02.02.2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 20.09.2023 tarihli ve 2019/21704 Başvuru Numaralı Kararı ile, başvurucuların konutunda yapılan arama sırasında kanunen aramaya nezaret etmesi gereken kişiler bulundurulmaması nedeniyle konut dokunulmazlığı ve özel hayata saygı haklarının ihlal edildiğine ve söz konusu arama ile edilen delillerin hükme esas alınmasının adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine karar verilmiştir.


Başvuru konusu olayda, özetle, başvurucuların evinde kolluk görevlileri tarafından cumhuriyet savcısının emriyle arama gerçekleştirilmiş ve bu arama sonucunda elde edilen uyuşturucu ve hassas terazi gibi delillere dayanılarak  yerel mahkeme tarafından hüküm verilmiştir. Daha sonra bu kararın Yargıtay tarafından da onanmasıyla suçu sabit görülen kişiler tarafından AYM’ye özel hayata saygı, konut dokunulmazlığı ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunulmuştur.


AYM, kolluk görevlileri tarafından yapılan ve hükme esas tutulan delillerin elde edildiği aramayı özel hayata saygı ve konut dokunulmazlığı haklarının ihlali bakımından değerlendirmiştir. Bu değerlendirmede AYM daha önceki kararlarında olduğu gibi işyerlerini de konut kapsamında olduğunu belirtmiştir. Yapılan arama, gecikmesinde sakınca olan hallerde hâkim kararı olmaksızın Cumhuriyet savcısının emriyle arama yapılabileceği gerekçesiyle hukuka uygun olarak değerlendirilse de arama esnasında ilgili yerin ihtiyar heyetinden veya komşulardan ikisinin bulunması şartı sağlanmadığı için yapılan aramanın özel hayata saygı ve konut dokunulmazlığı ihlal ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu çerçevede, temel hak ve özgürlüklerin sınırlarının kanun ile belirlenebileceği ve kanunda belirlenen sınırların da aşılması sebebiyle Anayasanın güvence altına aldığı özel hayata saygı ve konut dokunulmazlığı haklarının ihlal edildiğine karar verilmiştir.


AYM, özel hayata saygı ve konut dokunulmazlığının ihlal edildiğine dair tespitlerinin ardından, konuyu adil yargılanma hakkı  yönünden - değerlendirmiştir. Yapılan aramanın hukuka aykırı olduğunu tespit eden AYM, bu aramada elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağını daha önceki kararlarında olduğu gibi yine vurgulamıştır. Bu bağlamda, yerel mahkemece verilen kararda hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin hükme dayanak olması sebebiyle başvurucuların adil yargılanma haklarının da ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır.


Sonuç olarak, konut ve iş yeri gibi yerlerde yapılan aramaların hukuka uygun şekilde yapılmaması özel hayata saygı ve konut dokunulmazlığı haklarının ihlali anlamına gelir. Hukuka uygun bir şekilde yapılmayan aramalarda elde edilen deliller de verilecek karara esas teşkil edemez. Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir” deyişiyle ifade edilen bu hukuki ilke, AYM tarafından bir kez daha hüküm altına alınmıştır.


Öte yandan, AYM’nin bu kararının, Rekabet Kurumu tarafından hâkim kararı olmadan gerçekleştirilen yerinde incelemelere karşı açılan davalar bakımından da önemli olabileceği değerlendirilmektedir. Bilindiği üzere, 20.06.2023 tarihli Resmi Gazete’de AYM’nin 2019/40991 sayılı bireysel başvuru kapsamında vermiş olduğu 23.03.2023 tarihli karar yayımlanmış idi. Bu karar ile, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun Rekabet Kurumunun yerinde inceleme yetkisini düzenleyen 15. maddesinin, rekabet uzmanlarının yerinde inceleme yapabilmesini hâkim kararına bağlı kılmadığı ve bu nedenle bu maddenin konut dokunulmazlığı hakkını ihlal ettiği yönünde hüküm kurulmuştu.

コメント


bottom of page